İstanbul, uzun bir aradan sonra Rusya ve Ukrayna heyetlerine ev sahipliği yaptı. Dolmabahçe'de gerçekleşen görüşmede, taraflar karşılıklı biner savaş esirinin takası konusunda uzlaşırken, ateşkes müzakerelerinin devamı için olumlu bir zemin oluştu. Görüşme, barışa giden yolda somut adımlar atılmasa da iletişim kanalının açık kalması açısından kritik önem taşıyor.
Ankara’nın ara bulucu rolü pekişti
Türkiye, bu süreçte bir kez daha tarafsız hakem rolüyle öne çıktı. İstanbul görüşmeleri, hem Türkiye'nin diplomatik misyonuna güveni artırdı hem de ABD Başkanı Donald Trump’ın barış sürecinde daha aktif bir rol üstlenmesine zemin hazırladı. Trump’ın, önümüzdeki günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le birebir görüşme planladığı belirtildi.
Rusya: “Müzakereler devam etmeli”
Rus heyeti başkanı Vladimir Medinski, görüşmeyi olumlu değerlendirerek, “İlk temastan genel olarak memnunuz. Konu başlıkları açıldıkça diyaloğu sürdürmeye hazırız,” dedi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise görüşmelerin gizlilik içinde süreceğini belirtti:
“Ateşkes süreci, hazırlanacak yol haritalarıyla şekillenecek. Taraflar ilerleyen aşamalarda yeniden bir araya gelebilir.”
Ukrayna: “Bin kişi ailelerine kavuşacak”
Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Kislitsa, İstanbul’daki müzakerelerin ilk olumlu sonucunun esir takası olduğunu vurguladı:
“Bin Ukraynalı vatandaşımız Rus esaretinden kurtulacak. Bu bizim için önemli bir adımdı.”
Ayrıca Kislitsa, Ukrayna’nın Trump’ın desteklediği formatta masaya oturduğuna dikkat çekerek ABD’nin süreci daha yakından takip edeceğini ifade etti.
Süreç nasıl başladı?
10 Mayıs’ta Avrupa’dan dört liderin inisiyatifiyle, Trump’ın onayı alınarak 30 günlük şartsız ateşkes çağrısı yapılmıştı. Putin ise bunun ardından İstanbul görüşmelerine dönülmesi gerektiğini belirtmişti. Perşembe günü, 3 yıl aradan sonra taraflar Dolmabahçe’de bir araya geldi.
Görüşmeye rağmen saldırılar sürüyor
İstanbul’daki diyaloğa rağmen sahadaki şiddet azalmadı. Görüşmelerin hemen ardından, Sumi kentinde sivil bir minibüse yönelik dron saldırısında 9 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırı, barış çabalarının ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.